Dünyanın En Eski Saat Kulesi

     1386 senesinde kurulan dünyanın en eski mekanik saat kulesi olan Salisbury Katedrali saat kulesi şu an hala aktif olarak çalışmaya devam etmektedir. Johannes, Williemus Vrimand ve Johannes Jietuijt of Delf adlı üç horolog tarafından elle işlenmiş demirden yapıldığı tahmin edilmektedir. İngiltere'nin en yüksek çan kulesine sahip olan katedral mimari açıdan çok göz önünde olmasına rağmen, saat 1792 yılında katedralin geçirdiği bakım sırasında yıkılan eski bir saat kulesinde bulunmuştur. Bundan sonra 1929 yılına kadar muhafaza edildiği depoda toz içinde bırakılmıştır. 1956 yılında ise tekrardan kullanılmak için küllerinden yeniden doğmuştur. İlk anda aşina olduğumuz saatlere benzemeyen bu nadide saat, akrep ve yelkovanın olmamasıyla da farkını ortaya koymaktadır. Bir gün Salisbury taraflarına yolunuz düşerse bu güzel kentle beraber bu tarihin içinden kopup gelen bu zaman bekçisini de mutlaka ziyaret edin.

Otomatik Üretim: Swatch Sistem 51

     


     Lüks saat üretiminde insanları tüketime iten kavram saatin eşsiz bir yapıda oluşudur. Ustalar saati tasarlayarak tek tek parçaları yerlerine koyarlar ve saatin kendine özgü bir üretim hikayesi olur. Bu tip saatlerde tahmin edeceğiniz gibi hep otomatik kurmalı saatlerdir. Endüstrinin en büyük oyuncusu olan Swatch firması da çağın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurup otomatik bir saati yeni bir endüstriyel çalışmayla üretme kararı verdi ve ortaya Sistem 51 modeli ortaya çıktı.
İlk kez Baselworld 2013 de görücüye çıkan saat bir anda saat endüstrisinde deprem etkisi yarattı. Piyasaya ise 2014 yılında sunulan model, firmanın bana göre vizyonunu ve üretim kapasitesini dünyaya gösterme çabasıdır. İlk Swatch quartz saatin 51 parçadan olmasına gönderme yapmak amacıyla Sistem 51'de 51 parçadan oluşturularak ismini buradan aldı.Aslında standart bir otomatik saat 100 parçadan oluştuğundan mühendisler bu aşamada gerçekten derslerini iyi çalışmışlar. Saatin iç mekanizması ne kadar kaliteli olsa da saatte eksik gördüğüm noktalar plastik kasası ve mineral camı oldu, ama yine de değişik renklerdeki modelleri ile herkesin zevkine hitap edebileceklerini düşünüyorum. Burada giriş seviyesinde uygun bir otomatik saat üretmek prensipleri olduğundan malzemede de bu şekilde bir seçim yapıldığı görülüyor. 
Saatin teknik detaylarına girecek olursak firma saati geliştirme sürecinde toplamda 17 adet patent geliştirdi. Üretimi aşamasında 20 metrelik insan müdahalesinin olmadığı steril bir üretim bandı kullanıldı. Burada yenilikçi olan kısım ilk defa otomatik saat üretiminde insan eli değmeden böylesine bir üretim yönteminin denenmesidir. Zaten bu sayede üretim maliyetleri aşağıya çekilerek giriş seviyesi otomatik saatlerde kalite bir üst seviye çıkabilmektedir. +/- 7 saniye günlük sapma oranları da saatin üst seviye bir kalitede olduğunu göstermektedir. Kadran tasarımında 19 adet olan taşların yerlerini gösteren bir dizayn yapılması da hoş olmuştur. Saatin arkasının şeffaf tasarlanması güzel mekanizmasına hayranlıkla bakmamızı sağlamaktadır. 90 saatlik güç rezervine sahip olan model 3 Hz frekansında çalışmaktadır. Saatin kasa çapı 42 mm ve kasa kalınlığı da 4,8 mm.'dir. Ayrıca sentetik ve anti-manyetik materyallerden oluşturulan saat sapmalara karşı böylece daha dayanıklı bir yapıya sahiptir. Saatin dezavantajlarından birisi ise kasasının değiştirilmesinin gerçekten zor olmasından geliyor. Saati tamir etmekten çok değiştirmenin daha ucuza geldiği gözüküyor. Bu açıdan hatıra olarak kullanılabilecek bir saat olmadığı da ortada duruyor. Sonuç olarak fikir ve uygulamada gayet başarılı olan bu saat, uygun fiyata otomatik bir saat kullanmak isteyenlerin değerlendirmesi gereken bir modeldir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünyada En Uygun ve İyi Fiyata Saat Nereden Alınır?

Skmei Saat Markası

Naviforce Saat Markası Tarihi